Neden Karantinada Bu Kadar Çok Yemek Yaptık?

01-07-2020 13:25
Neden Karantinada Bu Kadar Çok Yemek Yaptık?
Neden Karantinada Bu Kadar Çok Yemek Yaptık?
 

Covid-19 salgını ile birlikte Mart ayından başlayıp yaklaşık 3 ay kadar evlerimizde kaldık. Bu durum koşuşturma içerisindeki hayatlarımızda büyük bir değişim yarattı. Hatta ilk başta evde kendine zaman ayırma şansı olmayanlar için güzel bir fırsat gibi gözüküyordu. Ancak bir süre sonra neredeyse hepimiz kapana kısılmışlık hissini yaşadık. Özellikle de dışarıda bizi bu kadar korkutan bir tehlike varken.

 

Kendimizi çeşitli uğraş arayışlarında bulduk. Çünkü artık bir şey yapmadan durmak daha zor gözüküyordu. Bu süreçte kendimize güzel şeyler de kattık tabi. Yeni kitaplar sipariş ettik, yazılar yazdık, çıkmaz ayın son günü başlayacağımız o spora ani bir karar ile ertesi gün başladık, mutfakla sık sık haşır neşir olduk…

 

Bir noktada hepimiz ortak bir yerde buluştuk. Yemek yaptık! Peki, hepimiz nasıl başladık bu serüvene?

 

 
 

İlk başta çoğumuz annelerimizin, anneannelerimizin bize yaptığı, sevdiğimiz yemekleri ve tatlıları deneyerek başladık. Belki de en iyi olduğumuz tarifleri yaptık. Ardından sofralarımızdan eksik olmayan ekmeği, bakkaldan almaya korktuğumuz için evimizde yapmaya başladık.

 

Peki, neden bu kadar çok yemek yaptık? Marketlerde unu bitirecek kadar, mayayı, yağlı kağıdı, tüm o pastacılık malzemelerini bitirecek kadar yemek yapmamızın nedeni neydi?

 

Üstelik o ana malzemeler olmadan bile hala yemek yapmakta ısrarcıydık. Pes etmeden unsuz kek, mayasız ekmek tariflerini araştırıp bulduk. Hatta bunlar Google Trends sıralamasında en çok arananlar listesinde bile yerini aldı.

 

Çünkü bu bizim için artık bir kafeye gidip oturmak gibiydi; bir yemek yapmak ve onu sosyal medyada paylaşmak. Çevreye verdiğimiz sessiz bir mesajdı aslında: Buradayım!

 

 
 

Herkesin bir şeyler yaptığını, karantina sürecinden hiç etkilenmeden devam ettiğini görmek bizde de bunu başarabiliriz algısını yarattı. Aynı zamanda herkes bir şeyler yaptığı için bir şey yapmak zorunda da hissettik kendimizi. O günlerde bizim için en kolay ulaşılır şey mutfaktı. Ayrıca mutfakta vakit geçirmek, birçoğumuza vaka sayısının açıklanmasını beklemekten ve Twitter’da gündem olan korona haberlerini takip etmekten daha çekici geldi.

 

Tabii hızlı bir şekilde ünlü aşçılardan ve sayfalardan gelen 5 malzemeyle yapılan tatlı, buzdolabınızdaki 3 malzemeyle yapılacak yemek tarifleri de devreye girince mutfakta giderek daha fazla vakit geçirmeye başladık.

 

Gerçekten severek bir şeyler üretenler, yaptığı şeyi iş haline getirip özenle sunanlar da oldu. Onlar için yaptıkları yemekleri birilerinin severek yemesi en güzel motivasyon kaynağıydı. Bazılarımız ise bazen tüm stresimizi ekmek için yaptığımız hamuru yoğururken çıkardık. Ya da pastaya döktüğümüz o kremanın poşetini sıkarken, içimizdeki stresi dışarı çıkarıyormuşcasına sıktık… Güzel bir terapi hissi yaşatan yemek yapmak, aslında farkında olmadan kullandığımız bir savunma mekanizması rolünü üstlenmiş oldu. Bir süre tek ilgimiz, popüler tarifleri veya yeni tarifleri denemek ve onları insanlara sergilemek oldu.

 

 
 

İnsanlara bizimde bu süreçte aktif olduğumuzu kanıtlamak istedik. Hem kendimiz bir şeyler yapabildiğimizi görmek hem de göstermek istedik.

 

Tabi bu sayede çeşit çeşit yemekler denendi, farklı kültürlere ait mutfakların lezzetleri tadıldı ve o yemekleri yiyenlerin mideleri bayram etti!

 

Bugünden geçtiğimiz aylara baktığımızda yeni normalle birlikte dışarı çıkmaya, işlerimize dönmeye başladık. Tabi hala evde olanlarımız da var. Market raflarında da hala göremediğimiz malzemeler mevcut. Anlaşılan çoğunluk olarak bir süre daha evdeyiz! Tam anlamıyla maya, un ve pastacılık malzemeleri rafları doldurduğunda, normale döndüğümüzü anlayacağız sanırım. Siz sağlığınız için zorunda olmadıkça dışarı çıkmamaya özen gösterin ve gerçekten ‘’keyif’’ alarak mutfağa girmek isterseniz, size özel derlediğimiz yemek tariflerimizden ilham alabilirsiniz!

 

Sağlıkla kalın.

 

Görseller: Pinterest


IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.